Tarihi kitapları ciltleyip yeniliyor: ‘Bu meslek yok olacak’

Kayseri’de yaşayan Yaşar Gülcü, okulu bıraktıktan sonra endüstride çırak olmaya başladı. Endüstrideki işini beğenmeyen Gülcü, 6 ay sonra kentteki bir matbaada ciltçi olarak işe başladı. 15 yaşından beri Kayseri’de ciltçilik yapan, evli ve 4 çocuk babası Gülcü, 42 yıldır tarihleri 200-500 yıl ortasında değişen farklı kitaplar ile Kur’an-ı Kerimleri ciltleyip, onarıyor.

‘KİTAPLARI SEVDİĞİM İÇİN CİLTLİYORUM’

Şehrin tek ciltçisi olan Gülcü, işletmesine getirilen kitapların ortasında tarih kitaplarını görünce sevindiğini belirterek, “Ortaokulu bırakıp, ciltçiliğe başladım. Bu işi, 42 yıldır yapıyorum. Evvelce çok cilt yaptıran olurdu lakin artık azaldı. Bilgisayar çıktığından ötürü azaldığını düşünüyorum. Bu işe 15 yaşında başladım. Okulu bırakınca evvel endüstriye gittim. Endüstriyi sevmedim. Oradan matbaaya geldim. Matbaada cilt işi vardı. Askere gitmeden yaptım. Askerden gelince devam ettim” dedi.

Kitapları çok sevdiğini belirten Yaşar Gülcü, “Kitapları sevdiğim için ciltliyorum. Bu işe elimden geldiği kadar, ömrüm yettikçe devam etmek istiyorum. Tarih kitapları geldiğinde severek yapıyorum. Bu kitaplar kıymetli olduğu için ziyan görmüş halde kaybolmasını istemiyorum. Eski kitaplar geliyor. 100- 200 yıllık tarih kitapları, Kur’an’ı Kerimler ve Osmanlıcalar geliyor. Onları ciltleyerek müşterilerime veriyorum. Cilt yaptığım için çok memnun oluyorum. Bu kitapları müşterilerimize yenilenmiş halde verip, kütüphanelerine kazandırmak istiyorum” diye konuştu.

‘KİTAP OKUYAN AZALDI’

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte kitapların eski bedelini görmediğini kaydeden Yaşar Gülcü, “Meslek yok olmak üzere. Bu kitaplardan yapan yok. Gençler artık hazır alıp okuyor. Bilgisayardan, cep telefonundan okuduğu için kitap okuyan da azaldı. Cilt yapan da kalmadı. Bu meslek belirli bir vakit sonra yok olacak diye üzülüyorum. Bu kitapların tamiri eskiliğine, dağınıklığına nazaran şayet az eskiyse 2 gün yoksa 3-4 gün sürüyor. Tamir ediyoruz, eksikleri varsa birebir kitaptan bulup fotokopi çektirip içine renkli ise renkli siyah beyazsa siyah beyaz koyarak, o kitabın eksiğini tamamlayıp 1 hafta içinde yapıp, müşteriye teslim ediyoruz” dedi.

‘BUNUNLA KONUT FALAN GEÇİNMEZ’

Yaşar Gülcü, “Kitap tamiri mesleğinin geleceği için üzülüyoruz. Bu işleri yapacak çırak yok. Zati yaptığımız meblağlarda 1 ayda taban fiyatın yarısı kadar kazanıyoruz. Bununla mesken falan geçinmez. Emekli olduğum için bu işi yapıyorum. Hem hobi olarak hem de severek bu işi yapıyorum. Çok büyük bir para kazandırmasa da tarih kitapları, dini kitapları ve Kur’an-ı Kerim yok olmasın diye yapıyorum. İnşallah devam ettiren gençlerden olur ancak güç. Para kazanmadığı için bu işi gençlerden yapan kalmadı. Bu işleri yapmaya elimden geldiği kadar uğraş ediyorum. Kayseri’de benden diğer eski kitap tamir eden yok. Olsa yeterli olurdu lakin merak eden yoktur. Sevdiğim için bu işi yapıyorum. İnşallah ileride diğer tamirciler de çıkar” diye konuştu.

Eski kitaplara daha çok emek verdiğini söyleyen Gülcü, şöyle konuştu: “Bir müşterim 3 tane kitap getirdi. 1 tanesi Osmanlıcaydı. Çok eskiydi ona 2-3 gün emek verdim. Tek tek sıraya dizdim. Forma haline getirip, ciltledim. Bu eski kitapları değerli olduğu için deriden ciltliyorum. Eski kitaplara daha çok itina gösteriyorum. Bu mesleğin kaybolmaması için elimden gelen çabası gösteriyorum. Kitap bana geldiğinde çok dağınık ve eskimiş haldeydi. İhtimamla kenarından tıraş almadan özgünlüğünü koruyarak tekrar ciltledim. 3 gün uğraştım, 4’üncü gün okunur hale getirdim. 200 yılık Osmanlıca bir kitap olduğu için bunun zayi olmasını istemedim. Kuyumcu titizliği ile kitaplara çok hassas davranıyorum. İnce ince işleyip okunur hale getiriyorum.”

(DEMİRÖREN HABER AJANSI)

Kaynak: Gazete Duvar