Reuters: Yemen’den atılan füzeyi engellemek için ABD’nin THAAD sistemi kullanıldı

Yemen’deki Husiler, ABD ve İngiltere’nin başşehir Sana’ya hava saldırısı düzenlediğini açıkladı. Husilerin El Mesirah televizyon kanalında yayınlanan habere nazaran, atak, Ma’ain bölgesindeki 21 Eylül Parkı’nı maksat aldı. Kanalın haberinde atak sebebiyle vefat ya da yaralanma yaşanıp yaşanmadığı hakkında bilgi verilmedi. Mevzu hakkında İngiltere ya da ABD’den şimdi bir açıklama gelmezken, kelam konusu taarruz, İsrail’in Sana ile Hudeyde kentlerine düzenlediği hava akınlarından bir gün sonra geldi.

Reuters haber ajansına konuşan mevzu hakkında bilgi sahibi bir kaynak ise ABD’nin ekim ayında İsrail’e yerleştirdiği Bölge Yüksek İrtifa Hava Savunması (THAAD) sisteminin birinci kez bir füzeye müdahale etmek için kullanıldığını söyledi. Kimliğinin açıklanmaması koşuluyla ajansa açıklamada bulunan kaynak, son 24 saat içinde Yemen’den fırlatılan bir füzeyi engellemek için THAAD sisteminin kullanıldığını anlattı. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) konu hakkında yorum talebine şimdi cevap vermezken, Reuters’a konuşan kaynak, yapılacak tahlilin THAAD sisteminin kelam konusu müdahalesinin başarılı olup olmadığını değerlendireceğini kelamlarına ekledi. ABD’deki Joe Biden idaresi, ekim ayında 100 ABD askeriyle birlikte İsrail’in savunması için THAAD sistemini ülkeye yerleştirmişti.

‘HAYATTA KALIP KALAMAYACAĞIMDAN EMİN DEĞİLDİM’

Öte yandan, İsrail’in Yemen’in başkentindeki Sana Milletlerarası Havalimanı’na saldırısı sırasında havalimanında olan Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) Genel Yöneticisi Tedros Adhanom Ghebreyesus, yaşananlara ait dün yaptığı açıklamada, İsrail tarafından düzenlenen atakta hayatta kalıp kalamayacağından emin olmadığını anlattı. Ghebreyesus, havalimanını sarsan patlamaların çok şiddetli olduğunu, akından bir gün sonra dahi kulaklarının çınlamaya devam ettiğini belirtti. Kısa müddet sonra havalimanının taarruz altında olduğunun anlaşıldığını söz eden DSÖ Genel Yöneticisi, insanların yaklaşık dört paylamanın akabinde bina içinde kaçışmaya başladığını belirtti. Ghebreyesus, bu patlamalardan birinin oturduğu gidiş salonunun yakınlarında yaşandığını kaydetti.

DSÖ Genel Yöneticisi Ghebreyesus, “Aslında hayatta kalıp kalamayacağımdan emin değildim zira çok yakındı, bulunduğumuz yere birkaç metre mesafedeydi” dedi. Küçük bir sapmanın direkt isabet almalarına sebep olabileceğini anlatan Ghebreyesus, kendisi ve iş arkadaşlarının taarruzdan sonraki saat boyunca havalimanında mahsur kaldığını, bu esnada havalimanının üzerinde insansız hava aracı (İHA) olduğunu cisimlerin uçtuğunu, bunun da yine ateş açılabileceği telaşını körüklediğini belirtti. DSÖ Genel Sekreteri, döküntüler ortasında birtakım füze modülleri gördüklerini kelamlarına ekledi.

Ghebreyesus, “Orada hiçbir sığınak yoktu. Hiçbir şey yoktu. Yani öylece savunmasızdınız ve yalnızca rastgele bir şey olmasını bekliyordunuz” açıklamasında bulundu.

‘BM ÇALIŞANI TAHLİYE EDİLDİ’

DSÖ Genel Yöneticisi Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail ordusunun bir diğer açıklamasında ise Yemen’deki İran takviyeli Husilerin denetiminde bulunan Memleketler arası Sana Havalimanı’na düzenlediği atakta yaralanan Birleşmiş Milletler (BM) çalışanını tahliye etmeyi başardıklarını duyurdu. Ghebreyesus, BM Dünya Besin Programına (WFP) bağlı BM İnsani Hava Hizmeti çalışanlarının Yemen’den tahliyesine ait X (eski ismiyle Twitter) toplumsal medya platformundan paylaşımda bulundu.

26 Aralık’ta İsrail ordusunun Memleketler arası Sana Havalimanı’na saldırısı sonucu yaralanan BM İnsani Hava Hizmeti çalışanlarını tahliye etmeyi başardıklarını kaydeden Ghebreyesus, Ürdün’e ulaştıklarını ve yaralıların burada daha yeterli tedavi göreceğini bildirdi. Ghebreyesus, mevzuya ait açıklamasında, “Sivillere ve insani yardım görevlilerine yönelik taarruzlar her yerde durdurulmalı” vurgusunda bulundu.

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)

Kaynak: Gazete Duvar