Eski Mossad casusları anlattı: Davet aygıtı ve telsiz akınlarının art planı

CBS televizyonuna konuşan iki eski Mossad casusu, patlatılan aygıtların İsrail’de üretildiğini söyledi.

İki dalga halinde yapılan hücumlarda, evvel davet aygıtları akabinde da telsizler patlatıldı.

İki güne yayılan akın dalgasında binlerce aygıt patlatıldı, en az 37 kişi öldürüldü, binlerce kişi yaralandı. Çok sayıda kişi hayatlarını değiştirecek yaralar aldı.

Eski Mossad casusları, Hizbullah üyelerinin 10 yıldır tuzaklanmış İsrail üretimi telsizleri kullandığını sav etti.

Michael isimli casus, telsizleri çalıştıran pillerin içine patlayıcı gizlediğini anlattı. Mossad’ın, göğse yakın taşınmaları nedeniyle telsizleri seçtiğini de söyledi.

HİZBULLAH 10 YIL EVVEL 16 BİNDEN FAZLA TELSİZ SATIN ALDI

Aynı casusun anlatımına nazaran, Hizbullah, 10 yıl evvel Mossad irtibatlı düzmece bir şirketten kuşku etmeden, “iyi bir fiyata” 16 binden fazla telsiz satın aldı.

Aynı operasyon iki yıl evvel davet aygıtlarını da içerecek biçimde genişletildi.

Ajanların transferine nazaran Mossad, o periyotta Hizbullah’ın Gold Apollo isimli bir Tayvan şirketinden davet aygıtları satın aldığını tespit etti.

İstihbaratçılar Tayvanlı şirket fark etmeden, Gold Apollo markalı patlayıcılarla tuzaklanmış davet aygıtları üretti. Ve bu aygıtları bir şirketle paravanladı.

Mossad casusları, aygıtlara sırf kullanıcıya ziyan verebilecek kadar güçlü patlayıcılar yerleştirdiğini savundu.

Programda Gabriel ismi verilen ikinci casus, “Minimum hasardan emin olmak için her şeyi birkaç sefer test ediyoruz” diye anlattı.

Eski casuslar, aygıtları patlatacak tetiklemenin dikkat çekmesi için “acil izlenimi doğuracak” bir zil sesi seçildiğini de söyledi.

Gabriel isimli casus, Mossad’ın internet reklamları üzerinden Hizbullah’ı davet aygıtlarını satın almaya yönelttiğini söyledi.

Internet üzerinden aşikâr bir kümesi ya da coğrafik bölgeyi hedefleyerek reklam verilebiliyor.

‘SAHTE BİR DÜNYA YARATTIK’

Ajanlar Hizbullah’ın kuşkusunu çekmemek için neler yapıldığını da anlattı:

“İsrail’e hiçbir biçimde bağlanamayan deniz çok şirketler yaratma konusunda inanılmaz bir yeteneceğimiz var. Satın aldıkları şeyi bizden aldıkları konusunda hiçbir fikirleri yoktu. Truman Show üzere, sahne ardında her şey bizim tarafımızdan denetim ediliyordu. Uydurma bir dünya yarattık. Senaryoyu biz yazdık, biz yönettik. Üretimciler, aktörler bizdik ve dünya bizim sahnemizdi.”

CBS haberinde, Hizbullah’ın Eylül 2024’e kadar 5 bin adet tuzaklı davet aygıtı satın aldığı kaydediliyor.

Haberde, Hizbullah’ın şüphelenmeye başlaması kaygısı sonrası aygıtların patlatıldığı da aktarılıyor.

Patlamalar Lübnan genelinde şok dalgalarına neden oldu. Süpermarketlerde alışveriş yapan kullanıcıların üzerinde dahi patlamalar meydana geldi.

İki taraf 26 Kasım’da ateşkes konusunda anlaştı.

Lübnan idaresi davet aygıtı ve telsiz ataklarını sert bir biçimde kınadı, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk saldırıyı bir savaş cürmü olarak nitelendirdi.

İsrail, hücumun sadece Hizbullah üyelerini gaye aldığını savunsa da Lübnanlı yetkililer kurbanlar ortasında sivillerin de olduğunu açıkladı.

Kaynak: Cumhuriyet