Serhan Asker: O bahar çok yakın

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca “bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs” ve “kişiler ortasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” savıyla başlatılan soruşturma kapsamında dün Ankara’da gözaltına alınan Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker, İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliğince ”yurt dışı çıkış yasağı ve haftada bir gün imza” isimli denetim koşuluyla hür bırakıldı.

Asker, hür bırakılmasının akabinde Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya CHP milletvekilleri Seyit Torun ile Mahmut Tanal, müellif İlhan Erdost’un eşi Gül Erdost ve Asker’in avukatları takviye verdi.

‘BİZİ ÜZEMEZSİNİZ’

Asker’in açıklaması şöyle:

“Özgürlük hoş. Evvel annemi ve babamı aradım. Bu tıp tutuklamalar, gözaltılar, bu aileleri düşünerek de yapılabilir. Kim bilir onlar 24 saat geçti neler yaşadılar bilmiyoruz. Herkesin bir annesi ve babası var. Bu türlü bir kararı verirken bunları düşünmeliyiz. Ben dün kanaldaydım beni davet edebilirlerdi o denli sözümü alabilirlerdi ya da bugün davet edebilirlerdi. Ancak 24 saattir özgürlüğümüz kısıtlandı. Çok şükür özgürüz. Üzgünüz, doluyuz fakat bizim en büyük gücümüz tebessüm olacak. Gülersek biz en büyük yanıtı veririz. Bizi üzemezsiniz. Biz bugünden itibaren birebir biçimde yolumuza devam edeceğiz. Anadolu ile kucaklaşacağız. Telefonum bana teslime dildikten sonra bana birinci ulaşanlar zelzele bölgesindeki insanlardı. Tutukluyken çok öksürdüm düzgünüm aslında. Pazar günü biz Hatay’daydık. Hatay’da o toz duman içerisinde kalmış vatandaşlar; biz 3 saatlik yayından sonra hala kendimize gelemedik, onlar asbestle baş başalar.

‘GÜNDEM BİNGÖL’DEKİ O FATMA TEYZENİN FİLESİNİ DOLDURAMAMASIDIR’

Görkemli Hatıralar’ın seyahati devam edecek. Bu hafta evvel Trabzon’da sonra Rize’ye geçeceğiz. Anadolu’yu konutundan göremeyen insanlara tanıtmaya devam edeceğiz. Öbür haftada 6 Şubat sarsıntısını ikinci yılı, onlara gideceğiz. Onların sesi olacağız. 220 bin insan hala Hatay’da konteynerlerde yaşamak zorunda kalıyorsa gündem Serhan Asker’in tutuklanması, gözaltına alınması değildir. Hatay’da o yorgun yüreklerdir. Gündem Bingöl’deki o Fatma teyzenin filesini dolduramamasıdır. Gündem Hataylı o yaralı, yorgun yüreklerdir. Gündem Bingöl’deki o Fatma teyzenin filesini dolduramamasıdır. Gündem memurun en düşük emekli aylığının 14 bin lira olmasıdır. Taban fiyatın 22 bin lira, kiranın 30 bin lira olmasıdır. Biz korkmayız. Hiçbir arkadaşım korkmaz. Dediğim üzere biz bir aileyiz.

‘CANDAN YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM’

Ben ve Seda, çıktık lakin artık Suat’ın, Kürşat’ın ve Barış’ın da tahliye olması için kulağımız olacak. Dün Seda’nın kızının doğum günüymüş. Yarın da Ece’nin kızımın doğum günü. Nasıl tesadüfler. Neyse yayından sonra telefonumu aldıktan sonra çabucak annemi, babamı aradım ve Ece ile konuştum. Birinci arayanlar CHP Genel Başkanı Özgür Özeldi. Çok teşekkür ediyorum. Tutuklu gözaltı müddeti boyunca CHP milletvekilleri burada da Seyit Torun var, Mahmut Tanal var, hepsi neredeyse bütün küme hepsi buradaydı geldiler takviye oldular. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Hasta yatağında Edip Akbayram’ın eşi bildiri gönderdi. Ataol abi bildiri gönderdi. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Onlar bizimle olduğu sürece biz de bu halkımızla hele o halk TV’nin önüne gelip o takviye hissini bizimle paylaşan dayanışma içine giren o hoş Halk TV’nin izleyicisine candan yürekten teşekkür ediyorum.

‘BAHARA YAKLAŞIYORUZ BİZ’

Hayat devam ediyor ve biz güçlü bir biçimde burada biraz tutulabilirim duygusal birisiyim. Lakin yemin ediyorum ki hep zalimin karşısında olacağız biz Halk TV olarak. Fakirin, yoksulun, dar gelirlinin sıkıntıları olan, sarsıntıda acılar yaşayan, Kartalkaya’da, ben bugün Kartalkaya’da yaşama veda eden bir aileyi ziyarete gidecektim. Dün randevu aldık, bugün oraya gidecektim. Yarın giderim. Daima giderim. Bunu biz hiçbir vakit bırakmayacağız. Halk TV o kadar güçlü ki sevgili seyirciler sizlerle o kadar güçlü ki bu dayanışma devam ettiği sürece Ozan diyor ya kışın sonu bahardır. Bahara yaklaşıyoruz biz. Baharı hak ediyoruz biz ve o baharda çok yakın. Dediğim üzere biz bir aileyiz. O kadar üzülüyorum ki bu insanların hiçbir kabahati yok aslında.

‘KARANLIK BİR TÜRKİYE ASLA OLMAYACAK’

Suat’ın, Kürşat’ın ve Barış’ın tahliyesiyle yalnızca keyifli olacağım. Biz şimdi tutsağız burada. Onlar tutuklanırlarsa da tutsak olacağız. Şu anda da tutsağız. Ve bugün beni en çok duygulandıran o eşini hapishanede kaybetti. İlhan Erdost’un eşi. Onun bana saldığı ben gözaltındayken kapının açılmasıyla onu görmem Gül Erdost. Güya İlhan Erdost’tan, Muzaffer İlhan İlhan Erdost’tan benim yüreğime karanfiller savurdu. Bizim bir gün yatmamız ne ki onun eşi onun kaynı aydınlarımız bu uğurda bedel ödedi, ödediler ve can verdiler. Bir gece Serhan Asker yatmış ne olacak ki? Biz onların yolundan gitmeye devam edeceğiz. Aydınlık Türkiye için, bilimi savunan Türkiye için, sorgulayan Türkiye için. Çocuklara şimdiye kadar 65.000 kitap dağıttık, 65 bin 000 kitap dağıtacağız. Aydınlan sınlar, soru sorsunlar, itiraz etsinler diye yolumuza biz devam edeceğiz. Fazla da uzatmak istemiyorum. Halk TV’ye gideceğiz. Vatandaşlar orada birikmişler. Daima bir arada bu dayanışmayı sergileyeceğiz. Aydınlık Türkiye’nin ışıkları biz yakacağız. Karanlık Türkiye’nin düşmanları biz olacağız ve karanlık bir Türkiye asla olmayacak.”

(HABER MERKEZİ)

Kaynak: Gazete Duvar