Maksat, Suriye’deki ateşi Türkiye’ye taşımak

Suriye’nin Lazkiye kentinde Esad rejimi kalıntısı Nusayri çetelerin başlattığı isyanı mazeret eden çevreler, bir kere daha harekete geçti. Suriye’de 43 Nusayri kanaat başkanı devletin yanında olduklarını ve halkın bozgunculara itimat etmemesi tarafında ortak deklarasyon yayınlarken Türkiye’de birtakım çevreler yaptıkları açıklama ve giriştikleri aksiyonlarla toplumu tahrik ediyor. Bilhassa toplumsal medya üzerinden yürütülen tahriklere paralel Hatay’ın Samandağı ilçesinden Lazkiye’deki isyana takviye mitingi düzenlendi. Kendisinin “Nusayri şeyhi” olduğunu sav eden S.N. isimli şahıs, CHP ve TİP’li milletvekilleri, vilayet ve ilçe yöneticilerinin katıldığı aktiflikte Türkiye’yi tehdit etti, İsrail’den yardım dilendi.

“HEDEF KAOS ÜRETMEK”

Sosyolog Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Lazkiye’deki olayların Suriye sonları dışında farklı provokasyonlara münasebet kılınmaya çalışıldığını söyledi. İç ve dış dinamiklerin Türkiye’yi karıştırma iştahını daima canlı tuttuğu tespitinde bulunan Bağlı, “Suriye’de yeni idareye ve istikrara imkan tanımak istemeyen lobiler tüm gücüyle çalışıyor. Bununla birlikte oradaki Nusayri çetelerin ayaklanması Suriye içerisinden çok dış faktörleri harekete geçirme emeli ile tertip edildi. Orada ürettikleri kaosu Türkiye’ye taşımak ana maksatları. Hatay’da kendisi ‘Nusayri şeyhi’ ilan eden kişi ve onun üzere birtakım derneklerin açıklamaları çok net. Kindarlık, öç alma aslı ile hareket ettikleri çok açık. Suriye’yi karıştırma yanında Türkiye’yi de Lübnanlaştırmak ve iktidarın ortağı olmak istiyorlar. Elbette bu yolla da toplumun geniş kesitlerinden intikam almak üzere bir emelleri var. Alevi sıkıntısını köpürtülerek bir hesaplaşma, hengame yeri üretmenin peşindeler.” diye konuştu.

Bağlı, kıyıda yaşananların terör örgütü PKK’dan bağımsız değerlendirilemeyeceğini bilhassa vurgulayarak, “PKK geçtiğimiz tahlil sürecini Suriye yüzünden sabote etti. Projeye taraf veren ve örgütün hamiliğini üstlenen güçler Suriye’de onlara devlet vadettiği için masayı devirdiler. Artık yeni bir süreç işliyor ve yeniden masanın devrilmesini isteyenler farklı prosedürlerle her şeyi mahvetmeye çalışıyor. Fakat bu sefer muvaffak olamayacaklar.” dedi.

“TÜRKMENLER UNUTULMAMALI, MEHMETÇİK ORADA OLMALI”

Eski bakanlardan İstemihan Talay ise, Tartus-Lazkiye aksının hassas bir fay sınırı olduğunu ve 300 bini aşkın Türkmen’in yaşadığı bölgenin güvenliğinin Türkiye açısından büyük kıymet taşıdığını vurguladı. CHP kanadının, Lazkiye’deki Nusayri isyanı üzerinden yaptığı açıklamalarını sahayı okuyamama ve ulusal duruştan mahrumluk olarak nitelendiren Talay, şunları kaydetti:

“Küresel güçlerin Suriye’ye yine çökme maksatlı fırsat kolladığı malum. Türkiye, bilhassa Lazkiye Türmenleri konusunda acil aksiyon planı geliştirmeli ve İsrail, Rusya ya da farklı bir askeri gücün müdahalesine fırsat tanımadan Suriye hükümeti ile anlaşarak bölgeye inmesi gerekir. Bu türlü bir vasatta Türkiye’nin PKK varlığını sona erdirme, Lazkiye’de güvenliği kalıcı kılma ve İsrail işgaline karşı Suriye devletinin yanında olma zaruriliği var. Aksi halde hem terör tehdidi hem de Suriye’de yaşayan 4 milyon Türkmen soydaşımızın güvenliği önemli tehlikeye girer. Şara idaresine verdiğimiz siyasi dayanak hemen bilinmeyen ya da açık resmî mutabakatlarla askeri boyuta taşınmalı. Suriye hava alanının denetimi muhakkak bizde olmalı ve Lazkiye, Tartus limanlarında askeri olarak var olmalıyız. Global güçlerin Lazkiye, PKK bölgesi ve Suveyda’da Dürziler üzerinden müdahale fırsatı kolladığı bir ortamda biz Şam’ın yanında olduğumuzu askeri boyutta da göstermeliyiz. Yeni bir kaosa ve oldubittiye müsaade veremeyiz. Türkmenlerin güvenliği yanında Akdeniz’in bize karşı bir düşman denizine dönüşmesi tarihi felaket olur. Tarihi günlerden geçiyoruz ve teyakkuzda olmalıyız.”

Kaynak: Haber7