‘Kocama hali’ gerekçesiyle tahliye edilen müteahhit için yakalama kararı çıkarıldı

6 Şubat sarsıntılarında Maraş’ın Onikişubat ilçesi Şehit Abdullah Çavuş Mahallesi’ndeki Palmiye Sitesi’nin üç blokunun yıkılması sonucu 151 kişi ömrünü yitirirken, 17 kişi yaralandı. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, müteahhitler Ali Babaoğlu ve Hacı Mehmet Ersoy ile jeoloji mühendisi Ömer Tarakçıoğlu hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olma” kabahatinden dava açtı.

Kahramanmaraş 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 26 Aralık 2024’te görülen ikinci duruşmada, AK Parti Kahramanmaraş Vilayet Lider Yardımcısı Eray Ersoy’un da babası olan müteahhit Hacı Mehmet Ersoy tutuklandı. Lakin 17 Ocak’ta Ersoy’un tahliyesine karar verildi. Ersoy’un tahliye münasebetinde, “Sanığın cezaevi koşullarında ağır hastalığı ve kocama hali nedeniyle hayatını yalnız idame ettiremeyeceğine dair Necip Fazıl Kent Hastanesi’nin 31 Aralık 2024 tarihli heyet raporunun alınmış olması dikkate alınarak, isimli denetim önlemiyle tahliye edilmesine karar verilmiştir” denildi.

Palmiye Sitesi’nde annesi Şerife, babası Alper ve kardeşi Mustafa Kerem’i kaybeden İrem Türkmener Karslı’nın avukatları, müteahhit Ersoy’un tahliye edilmesine itiraz etti. İtiraz kıymetlendiren mahkeme heyeti, müteahhit Ersoy’un duruşmada sırasında savunma yaparken SEGBİS manzaralarını inceleyip hastaneden alınan raporla karşılaştırarak değerlendirmede bulundu.

‘OY BİRLİĞİ İLE KARAR VERİLDİ’

Müteahhit Ersoy hakkında yakalama kararı çıkartıldı. ANKA’nın ulaştığı kararda şu tabirlere yer verildi:

“Sanık hakkında Kahramanmaraş Necip Fazıl Hastanesi heyeti tarafından düzenlenen 10 Ocak 2025 tarihli rapor ve içeriği incelendiğinde, sanığa ağustos 2024 tarihinde erken evre demans tanısı koyulduğu ve 9 Ocak 2025 tarihi itibariyle yapılan değerlendirmede ise orta evre demans ile uyumlu klinik halinde belirleme yapıldığı, ayrıyeten bulunduğu yeri, yemek yemeyi, tuvalete gitmeyi unuttuğu ve idrar ve dışkı kaçırdığı halinde tanımlara yer verilmesine karşın bu tanımların sadece beyan üzerine raporda yer ettiğinin rapor içerik ve lafzından anlaşıldığı, belge kapsamındaki SEGBİS imaj kayıtları ve buna ait dökümler incelendiğinde beyanları sırasında yer vakit oryantasyonunda bir noksanlığın görülmemesi ve izah edilen başka konular da dikkate alındığında; gerek demansın ortadan geçen yaklaşık 4 aylık süreçte evreleri ortasında bu kadar süratli ilerleyip ilerleyemeyeceği, gerekse de raporda belirtilen ve mahkumlara ait bir düzenleme olan 5275 sayılı Yasanın 105/A hususundaki tarife nazaran alınacak bir raporun birden fazla branşın dahil olduğu ilgili Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nden temin edilmesinin veya onaylatılmasının isimli dava evrakının mahiyeti gereği ve sanığın türel durumunun tayini noktasında mahkememizce gerekli görülmesi sonucunda ve nihayetinde sanık hakkındaki tutuklama kararının verildiği tarih ile mevcut hal ortasındaki geçen müddette kanıt durumunda ve tutuklama gerekçesindeki kaidelerde bir değişiklik bulunmadığından, bu basamakta tahliye kararına yönelik yapılan itirazın kabulüne, sanık Hacı Mehmet Ersoy hakkındaki ‘bilinçli taksirle vefata yahut yaralamaya neden olma’ cürmünün vasıf ve mahiyeti, SGK kayıtları, eksper raporundaki mevcut kusur durumu ve müşteki beyanları üzere mevcut kanıt durumu, atılı cürmü işlediğine dair somut kanıtların bulunması, göz önüne alınarak hakkında tutuklamaya yönelik yakalama buyruğu çıkarılmasına oy birliğiyle karar verildi.”

‘BİR ŞURA RAPORU 10 GÜN İÇERİSİNDE NASIL SAĞLIKLI HAZIRLANABİLİR’

Müşteki avukatı Gülsüm Özdoğru 25 Ocak’ta yaptığı değerlendirmede, bu güne kadar girdiği duruşmalarda 10 gün içerisinde suradan rapor alınabildiğini görmediğini belirterek, şöyle konuşmuştu:

“Sanık Hacı Mehmet Ersoy’da bununla karşı karşıya kaldık. Konsey raporunun içeriğinde ‘-mışlar’, ‘-muşlar’ yani muhakkak ki gerçek düzgün bir muayeneden geçmeden hazırlanmış bir rapor olduğu çok net ortadayken bütün hastalıkların en ağrı olan ‘orta derece’ bir hastalık olarak nitelendiriliyor iken ne yazık ki mahkeme çok ağır bir hastalık ve kocama hali sebebiyle Hacı Mehmet Ersoy’u tahliye etti. Yalnızca tutuklu kaldığı 23 gün sonra… 23 gün içerisinde benim müvekkilim babasının cenazesini bile bulamamıştı şimdi sarsıntılardan sonra. Lakin bu adama 23 gün tutukluk mühleti kâfi görüldü. Meğer kuvvetli kabahat kuşkusunu devam ettiğini isimli denetim kararı verilmesinden görüyoruz.”

Özdoğru, sanık Ersoy’un kaçma kuşkusuna dikkati çekmiş ve “Sanık Hacı Mehmet Ersoy’un kanıt kararttığını yalnızca bu şaibeli ve çok sağlıklı olmadığını düşündüğümüz konsey raporundan görüyoruz. Bir heyet raporu 10 gün içerisinde nasıl sağlıklı hazırlanabilir? Üstelik tam da Yılbaşı üzerine 31 Aralık 2024 tarihinde başvurulmuş, 10 Ocak’ta rapor hazırlanmış, bu tarihlerin ortasında hafta sonu var, resmi tatil var, anladığımız kadarıyla şura yalnızca Hacı Mehmet Ersoy için çalışmış” demişti.

(ANKA HABER AJANSI)

Kaynak: Gazete Duvar