İliç altın madenindeki heyelana ait 43 sanığın yargılanmasına yarın başlanacak

İliç Cumhuriyet Başsavcılığınca, Çöpler köyündeki maden alanında 13 Şubat 2024’te Adnan Keklik, Kenan Öz, Ramazan Çimen, Uğur Yıldız, Abdurrahman Şahin, Fahrettin Keklik, Mehmet Kazar, Şaban Yılmaz ve Hüseyin Kara’nın toprak altında kalarak hayatını kaybettiği, İsa Taşdelen ve İshak Demir’in yaralandığı toprak kaymasına ait başlatılan soruşturma tamamlandı.

Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 69 sayfalık iddianamede, tutuklu sanıklar I.R.G, S.K.S, A.R.K, S.Ç. ve Ö.A. ile 38 tutuksuz sanık bulunuyor.

Toprak kaymasının meydana geldiği gün olay öncesi, olay anı ve sonrasında yaşanan gelişmelerin anlatıldığı iddianamede, bu kazalar konusunda uzman ve literatüre hakim eksperlerden oluşan heyetin 23 Mayıs ve 7 Haziran tarihlerinde eksper raporlarını sundukları ve bu raporlar incelendiğinde 43 sanığa kusur verildiği, sanıklardan 12’sinin asli, 31’inin tali kusurlu oldukları belirtiliyor.

İddianamede yer alan eksper raporunda ise ilgili yönetmeliklerdeki hudut bedellerin birtakım parametreler açısından aşılmış olması sebebiyle etraf kirliliğinin meydana geldiği kanaatine varıldığı, olay günü ve öncesine ilişkin olay yerinde bulunan radar sistemleri ile kamera kayıtlarının incelenmesine dair kolluk kuvvetleri tarafından düzenlenen araştırma ve çözümleme tutanaklarında ise yığın İliç bölgesi olduğu bedellendirilen sol üst kısımda 11 Şubat prestijiyle renk değişiminin başladığının ve 13 Şubat’ta renk değişiminin net halde artarak alt kısımlara hakikat ağırlaştığının görüldüğü anlatılıyor.

İddianamede, meydana gelen olayın mevzuat uyarınca iş kazası olduğu ve kazada kaçınılmazlık ögesi bulunmadığı, olayın meydana gelmesinde proje idare düzeneğinin hakikat ve işler biçimde kurulmadığı, “Faz 4B” olarak kapasite artışına gidildiği, hazırlanan projelerde tasarım kusurlarının bulunduğu, işletme basamağında proje tasarım kriterlerinin yetersiz takip edildiği, ihtar sistemlerinin yetersiz olduğu, çatlakların ihtar vermesi sonrası olayın faal formda yönetilmesini sağlayacak sistemin bulunmadığı, Maden ve Çevre Kanunu kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmediği ve bunun sonucu Faz 1, 2, 3 inşaatı sonrası çok daha olumsuz şartlardaki topografya üzerinde kapasite artışına gidildiği kaydediliyor.

Tüm sanıkların “Taksirle vefata ve yaralanmaya neden olmak” hatasından 2 yıldan 15 yıla kadar mahpusla cezalandırılmasının talep edildiği iddianamede, altın madenini o periyot işleten şirketin Kanadalı yöneticisi I.R.G. ile C.Y.D. ve K.Ö. hakkında ayrıyeten “Çevreyi taksirle kirletmek” cürümlerinden isimli para ya da toprak, su yahut havada kalıcı tesir bırakması halinde 2 aydan 1 yıla kadar mahpus cezası isteniyor.

Davanın birinci duruşması yarın yapılacak.

Kaynak: Memurlar