İBB’de yolsuzluk soruşturması: İmamoğlu’nun savcılık sözüne ulaşıldı

Örgütlü Hatalar Soruşturma Ofisince sözü alınan İmamoğlu’nun, savcıya yaklaşık 2,5 saat mühletle, 2 sayfalık söz verdiği öğrenildi.

Kendisine gösterilen fotoğraflara karşı İmamoğlu, “Ben fotoğraflarla ilgili yanıt vermek istemiyorum.” dedi.

İBB Başkanı ve Türkiye’de en fazla gündemde olan bireylerden olduğunu belirten İmamoğlu, “Hayatım halkın ortasında geçiyor ve beşerlerle ilgili en fazla güvendiğim şey, bir sefer gördüğüm insanları tanımak ve hatırlamak üzeredir. Fakat listeli bir biçimde fotoğraf tablosunun önüme konularak, büyük bir kısmının benimle çalışan, özel hayatımda benimle alakalı ve siyasi olarak yol arkadaşı olduğum muhakkak insanların bana sorulmasını şahsıma uygun bir soru yolu olarak görmüyorum. Aslında fotoğrafta olan şahıslarla münasebetlerim aşikardır ve tespitlidir. Başkalarıyla ilgili tanımadığım insanları gözümle hatırladığım kadarıyla söz ederek tanımaya çalışacak uğraş içerisinde olacak bir kişi değilim.” tabirini kullandı.

Evinin önündeki yeşil alan soruldu

İmamoğlu, kendisine sorulan Sarıyer’deki 624 ada 175 parselde yer alan yere ait sözünde, “Bana sormuş olduğunuz Sarıyer İlçesi Reşitpaşa Mahallesi’nde bulunan 624 ada, 175 parselde yer alan kamulaştırma ile ilgili büsbütün belediyenin bölgeyi yeşil alan olarak halkın huzuruna sunması için yapılmış bir çalışmadır. Belediye olarak binlerce kamulaştırma süreci yapılmıştır. Bu da onlardan yalnızca bir adedidir. Yasemin Eroğuz tarafından satın alınan kelam konusu yer her ne kadar MASAK raporunda 3 milyon matrahlı ve 250 bin lira kapora ödemesi formunda gözükmüşse de kelam konusu arazinin alımı için Türkiye İş Bankası’ndan iki farklı kredi kullanılmış olup, ödemeler kredi vasıtasıyla gerçekleşmiştir. Bu konunun tekrar araştırılmasını istiyoruz.” dedi.

Soruşturmanın şüphelileri Emrah Bağdatlı, Adem Soytekin, Hüseyin Köksal ve Fatih Keleş üzere şahısların mal varlığıyla ilgili artışlar hakkında bilgisi olmadığını savunan İmamoğlu, savunasında şunları kaydetti:

“Kendi ticari hayatlarıdır. Bir kamu yöneticisi olarak, kamu ahlakına sahip olduğunu argüman eden bir kişi olarak en değerli konunun şeffaflık ve hesap verilebilirlik olduğunu çok uygun bilirim. Hayatım ile ilgili hiçbir konunun saklılığı olmamıştır. Hele hele kamu yöneticisi olduktan sonra saklılık olamayacağını da bilen birisiyim. Ticaretimle ilgili, ailemle ilgili tüm konular, kamuoyunun önünde şeffaf bir biçimde sürmektedir.”

“Sonuna kadar hakkımı arayacağım“

İmamoğlu, savunmasını şu formda tamamladı:

“Doğru prosedürü tercih etmeyip namusuma, haysiyetime leke getirecek uygulamaları yapanların, raporları düzenleyenlerin Allah’ın verdiği ömür kadar uğraşımı tüzel yerde sonuna kadar arayacağıma yemin ettim. Benim söyleyeceklerim bunlardan ibarettir.”