Bakan Fidan: Suriye halkı ülkelerinin geleceğini tekrar şekillendirecek

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar’ın başşehri Doha’da düzenlediği basın toplantısında Suriye’de son durum hakkında açıklamalarda bulundu.

Bakan Fidan, “Rejim çok kıymetli hususlar üstünde durmakta başarısız oldu. Devlet kurumları Suriye halkının gereksinimlerine karşılık veremedi. Temel hizmetleri yerine getiremediler. Halkın yarısı hem ülke içinde hem de ülke dışında yerinden edildi. Bu göç akımlarına neden oldu. Komşu ülkeler ve Avrupa’da bu türlü baskılar oluştu” dedi.

‘SURİYE YENİ BİR EVREYE ULAŞTI’

Fidan, şöyle devam etti: “Bu sabah prestiji ile Suriye yeni bir etaba ulaştı. Suriye halkı ülkelerinin geleceğini yine şekillendirecek. Bugün ümidimiz var. Suriye halkı bunu tek başına başaramaz. Memleketler arası toplumun Suriye halkını desteklemesi gerekiyor.”

Türkiye’nin Suriye’nin ulusal birliğine, istikrarına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne ehemmiyet atfettiğini lisana getiren Bakan Fidan, “Ülkelerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca Suriyeli artık ülkelerine dönebilir. Yeni yönetimin sistemli bir halde kurgulanması lazım. Kapsayıcılık unsurundan hiçbir vakit taviz verilmemeli ve intikam maksadı güdülmemeli” diye konuştu.

‘SURİYE’DE İSTİKRAR İSTİYORUZ’

“Bundan sonra halkın bir ortada olması yeni idarenin düzgün çalışmasını istiyoruz. Suriye’de istikrar istiyoruz” sözlerini kullanna Fidan, şu açıklamalarda bulundu:

“Dün çok kıymetli bir gündü. Bu forum kapsamında da. Suriye’nin geleceği için kıymetli bir gündü. Astana ülkeleri, Türkiye, Rusya, İran bir ortaya geldi. Rusya ve İran’ın yapan yaklaşımlarını takdir ettiğimi söylemek istiyorum.

ABD’lilerle konuşmalara geçtik. Hem memleketler arası hem ulusal aktörlerle bağlantı halindeyiz.”

Fidan, basın toplantısının soru yanıt kısmında, Esad’ın nerede olduğunu bilmediğini söyledi. Fidan’a yöneltilen soruları ve karşılıkları şöyle:

TÜRKİYE SİYASİ SÜREÇ İÇİN NE YAPIYOR?: Kendi konuşmamda da söylediğim üzere bölgesel istikrar, Suriye’nin istikrarı için yıllardır gayret sarf diyoruz. Aktörleri tanıyoruz, sıkıntıları da biliyoruz. Bunlar kuvvetli problemler. Yıllardır üzerinde çalışıyoruz. Bir ortada çalışmamız gerekiyor. Suriye halkı ile birlikte çalışmamız gerekiyor.

İnsanların ziyan görmemesi için, insanlara bir inanç vermemiz için bu gerekiyor. Yeni idarenin halka hizmet etmesi için, Suriye’nin artık kendi komşularına bir tehdit teşkil etmediğinden de emin olabilmemiz gerek.

HÜKÜMET SON GÜNLERDE ESAD İLE KONUŞTU MU?: Ne yazık ki kendi Cumhurbaşkanımız son aylardır Suriye rejimine bilhassa Esad’a erişmeye çalışıyor fakat bu uğraşların hepsi başarısız oldu. Bir şeylerin gerçekleşeceğini biliyorduk. Suriye’nin problemlerini yıllardır çok yeterli biliyoruz. Bu baskının nasıl arttığını, tansiyonun nasıl yükseldiğini mültecilerden ötürü, iktisattan ötürü biliyoruz. Güçleri vakit içinde azalıyordu. Bildiğimiz için bu mevzuda bir şeyler yapmak istiyorduk. Onlarla konuşmadık.

BU SAVAŞ 15 GÜNDE NASIL SONLANDI? İSRAİL VE MUHALİFLER VAR, TÜRKİYE’NİN SURİYE’Yİ YİNE İNŞASINDA NASIL BİR ROLÜ OLACAK?: Astana sürecinden bu yana 2016’dan beri rejim bu problemleri çözmek için çok fazla vakit sahibiydi fakat şunu biliyoruz ki 2016’dan bu yana rejim adrenalinle çalışıyordu. Sıkıntıları çözmekle ilgilenmediler. Kendi sıkıntılarının üzerine gitmediler. Ancak bu vakti sıkıntıları çözmek için kullanabilirlerdi. Onun yerine kendi rejimlerinin vakit içinde çürüdüğünü gördük. Bir kurşun bile sıkmadan Halep’in nasıl düştüğünü anlamamızı kolaylaştırıyor.

Türkiye bu yolunca bilhassa kendi komşu ülkeleri ile birlikte ve var olan hükümet de çok kıymetli bizim için. Yeni hükümetle de bir ortada çalışmayı hedefleyerek elimizden geldiğince yardımları yaparak hem ekonomik hem lojistik olarak Suriye’nin yeni idaresi ile çalışmaya devam etmek istiyoruz.

KOORDİNASYON NASIL SAĞLANACAK? SURİYE’DEKİ YENİ HÜKÜMET NASIL OLACAK, GÜNDEMDE NELER VAR?: Burada farklı kümeler var fakat uyum yaptıklarını biliyoruz. Gelecekte uyumların artacağını düşünüyoruz. Ellerinde daha büyük bir iş var. Umuyoruz ki bir ortaya gelebilirler. Suriye idaresi artık akıcı bir dönüşüm süreci geçirebilir. DEAŞ ve öbür terör örgütleri hakkında da telaşlıyız. Dönüşüm sürecinden faydalanmalarından korkuyoruz. Durumu inceliyoruz. PKK’nın ve DEAŞ’ın bu durumdan faydalanmaması için. Birebir vakitte ABD’li arkadaşlarımızla da irtibat halindeyiz. Bu hususta ne kadar hassas olduğumuzu da biliyorlar. Onlardan Türkiye’ye gelecek tehditlere karşılık vereceğimizi biliyorlar. ABD’de yeni gelecek hükümetin de bizimle irtibatta olacağına inanıyoruz.

Şu anda iş birliği yaptığımız Kürt taraflar var. Çok legal taraflar, birebir vakitte muhalefetin de bir kesimiydi onlar lakin PKK’nın rastgele bir uzantısı Suriye ile ilgili bir ortak olamaz. Onlar memleketler arası terörist savaşçıları ile dolu. Onlar Suriyeli değil.

Türkiye Suriye’nin bütünlüğü için elinden geleni yapmaktadır. Muhalifler an prestijiyle Şam’ı ele geçirmiş durumdalar. Esad rejimi çökmüş durumda, ülkeyi terk etmiş durumda. Biz bundan sonra Suriye’nin yaralarının sarılması için, güvenliğinin sağlanması için ne yapabiliriz? El birliği ile şu anda onun çabası içindeyiz. Bölge ülkeleriyle memleketler arası aktörlerle çalışmaya başladık. Bölge ülkelerle iş birliğimiz değerli. Irak ve Suriye Türkiye’ye uzun sonları olan iki ülke. Birlikte uyumumuz değerli. Ürdün, S. Arabistan, Katar değerli partner. Bunlarla çalışmalarımızı devam ettireceğiz. ABD ile görüşmelerimiz devam ediyor. Önümüzdeki günler, geçiş süreci inşallah daha hoş günlerin Suriye halkını beklediğini daima bir arada göreceğiz. Mültecilerin ülkelerine dönmesi sorunu değerli, bu bahiste çalışmalara başladı.

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)

Kaynak: Gazete Duvar