ATO Başkanı: Elde edilen büyümeyi muvaffakiyet olarak kıymetlendiriyoruz

ATO Yönetim Kurulu Lideri Baran, yaptığı yazılı açıklama ile 2024 yılı 4. çeyrek büyüme sayılarını kıymetlendirdi. Enflasyonla uğraşın doğal bir sonucu olarak iktisadın makul ölçüde soğutulmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Baran “2024 yılında gerçekleşen yüzde 3,2’lik büyüme, bu çerçevede beklentilerle uyumludur. Pandemi sonrası toparlanma sürecinde 2021’de yüzde 11’in üzerinde, 2022 ve 2023’te ise yüzde 5’in üzerinde büyüme kaydetmiştik. Lakin uzun müddettir iktisat idaresinin ve uzmanların vurguladığı üzere, enflasyonu denetim altına almak için büyümeden bir ölçü feragat edilmesi gerekiyordu. Böylesine sıkı bir para siyasetinin uygulandığı bir periyotta yaşadığımız dezenflasyon sürecine kıyasla elde edilen büyümeyi muvaffakiyet olarak değerlendiriyoruz” dedi.

Baran, Türkiye’nin revize edilen datalara nazaran yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde üst üste iki periyot negatif büyüme yaşadığını belirterek, GSYİH’nin yüzde 3,2 büyümesinin teknik resesyondan çıkıldığını gösterdiğini kaydetti. “Daha evvel yaptığımız değerlendirmelerde sakinliğin kalıcı olmayacağını ve iktisadın toparlanma sürecine gireceğini öngörmüştük” diyen Baran, büyüme oranı kadar büyümenin hangi daldan geldiğinin de kıymetli olduğunu, 2024 yılı büyümesine yüzde 9,3 ile en çok inşaat dalının katkı sağladığını bildirdi. Sanayi bölümünün gelişimine dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Baran, “Yıllık bazda yalnızca yüzde 0,5’lik büyüme kaydedilmesi ve imalat sanayiinde yüzde 0,2’lik daralma yaşanması, uzun müddettir lisana getirdiğimiz kapasite kullanım oranlarındaki düşüklüğün somut bir göstergesidir. Şayet 2025’te daha güçlü bir sanayi performansı görmek istiyorsak devlet teşviklerini daha verimli ve planlı bir biçimde yönlendirmeli; proje, yeni istihdam, üretim ve ihracat odaklı projelere finansman erişimini artırmalıyız” sözlerini kullandı.

2024 yılı prestijiyle Türkiye iktisadının büyüklüğünün 1,1 trilyon dolardan 1,3 trilyon dolara yükseldiğini belirten Baran, “Kişi başına düşen gelirimiz ise 15 bin doların üzerine çıkarak yeni bir rekor kırdı” dedi.

Baran, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) artışının sürdürülebilir ve kalıcı olması için gelir dağılımında adaletin sağlanması ve refahın toplumun tüm bölümlerince hissedilebilmesi için vergi sistemi dahil kapsamlı iyileştirmelere muhtaçlık olduğunu tabir etti. Baran, “2025 tam da bu nedenlerden dolayı ıslahat yılı olarak değerlendirilebilir” dedi.

Baran, büyümenin ve enflasyondaki düşüşün devamı için beklentilerin yanlışsız idaresinin kıymetli olduğuna dikkat çekerek, “Fiyat istikrarını sağlamak ve üretim odaklı bir iktisat siyaseti benimsemek öncelikli maksat olmalıdır. Para siyaseti bu süreçte kritik bir rol oynamaktadır ve kamu tasarruflarını da kapsayan destekleyici tüm önlemler faal bir halde devreye alınmalıdır” sözlerini kullandı.

Kaynak: Memurlar