Asli kusurlu çıkmıştı: Zehra Kınık yurt dışı çıkış yasağının da kaldırılmasını istedi

İstanbul Beykoz’da arabası ile bir motosiklete çarparak 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin vefatına üç kişinin de yaralanmasına neden olan fakat tutuksuz yargılanıp isimli denetim kararı da kaldırılan eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatıma Zehra Kınık Demir, son duruşmada yurt dışı çıkış yasağının da kaldırılmasını istedi.

Güvenlik kameralarına saniye saniye yansıyan olay 9 Temmuz’da yaşanmış, Beykoz Kavacık Rüzgarlıbahçe’de Baki Sokak’tan, Fatih Sultan Mehmet Caddesi’ne çıkmaya çalışan Fatıma Zehra Kınık Demir, arabasıyla Yavuz Selim Öztürk’ün kullandığı motosiklete çarpmıştı. Olayda motosikletin ardında oturan 17 yaşındaki Batın Barlasçeki düşerek başını beton dubalara çarpıp hayatını yitirmiş, motosikleti kullanan Yavuz Selim Öztürk ile kaldırımda sürüklenmeye devam eden motosikletin çarptığı Muammer Kızıl ve İbrahim Ethem Üstünışık yaralanmıştı.

1 GÜN GÖZALTINDA KALDI

3 kişinin yaralandığı bir kişinin de öldüğü olaydan sonra gözaltına alınan Fatıma Zehra Kınık Demir, bir günlük gözaltı sürecinin akabinde mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere hür bırakılırken; hazırlanan eksper raporunda, ana yola çıkarken öbür araçların geçişini beklemeden çıktığı için kazaya neden olduğu ve yüzde 100 kusurlu bulunduğu kayıtlara geçmişti.

İLK DURUŞMADA İSİMLİ DENETİM KALDIRILDI

“Taksirle mevte ve yaralanmaya neden olma” cürmünden 2 yıldan 15 yıla kadar mahpus istemiyle hakkında dava açılan Kınık’ın yargılanması İstanbul Anadolu Adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Birinci duruşmada hakkındaki isimli denetim kararı da kaldırılan Kınık, adliye koridorlarında maktul yakınlarının reaksiyonları ile karşılaşmıştı.

YURT DIŞI ÇIKIŞ YASAĞININ DA KALDIRILMASINI İSTEDİ

Son duruşmada da iki tarafın avukatları da eksper raporuna itiraz etti. Kınık’ın avukatları, müvekkillerinin kusur oranına itiraz ederek, yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti. Ölen gencin avukatları ise olayda ömrünü yitiren Batın Barlasçeki’nin kasksız oluşunun, kazanın oluşumuna yol açan bir kusur olmadığını, sonucu etkileyen bir öge olduğunu belirterek, Kınık’ın tutuklu yargılanmasını istedi. Mahkeme heyeti, tarafların taleplerini reddederek duruşmayı 30 Nisan’a erteledi. Mahkeme, evrakın İsimli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verdi.

BİLİRKİŞİ: ASLİ KUSURLU

Mahkemenin istemi üzerine iki uzman tarafından hazırlanan eksper raporunda kamera imajlarına dayanarak kazanın oluş biçimi anlatılmıştı. Raporda, Fatıma Zehra Kınık Demir’in ‘2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Unsur 47/c,d, Unsur 57/a,b-5, Husus 84/h ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin Unsur 95/c,d, Husus 109/a, Unsur 109/b-5, Husus 157/a-8, Unsur 157/b bentlerinde açıklanan kararlar gereği üstte açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın meydana gelişinde asli kusurlu” olduğu tespiti yer aldı. Ayrıyeten raporda, motosikleti kullanan Yavuz Selim Öztürk ile kazada ölen Batın Barlasçeki kasksız seyahat yaptığı için tali kusurlu, kazada yaralanan iki yayanın ise kusursuz olduğu belirtildi.

‘BAĞIMSIZ YARGILAMA İSTİYORUM’ DEMİŞTİ

Fatıma Zehra Kınık Demir’in neden olduğu kazada motosikleti kullanan Yavuz Selim Öztürk’ün annesi Neriman İnan da kazadan sonra yaptığı açıklamada, Kınık’ın kızının birinci etapta tutuklanması gerektiğini söylemişti. Anne İnan, “Kimin kızı olduğu değil ya da kim olduğuyla değil kimliğinden bağımsız yargılanmasını istiyorum. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” demişti. Kınık’ın tabirinde suçlayıcı tabirler kullanmasını da eleştiren İnan, “Bu kazada benim çocuğumun hatası ölmemesi miydi? O da ölseydi, onu da kaybetmiş olsaydık o vakit nasıl bir tabir verecekti” diye sormuştu.

(ANKA HABER AJANSI)

Kaynak: Gazete Duvar