Aile Bakanlığı’nın Hukuk Hizmetleri Müdürü, Narin Güran duruşmasını anlattı: Çay içerek sanıkları dinleyenler…

Meclis Çocuklara Karşı Şiddet ve İstismarı Araştırma Komitesi’nde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Özge Aydiş Toy ile Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Ayşegül Yıldırım Kara, sunum yaptı.

Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Özge Aydiş Toy, 6284 sayılı kanun kapsamında bayan ve çocuklara yönelik birçok suça ait davada bakanlık olarak süratlice müdahillik süreci başlattıklarını söyledi. Toy, “Müdahil olduğumuz ceza davası sayımız 60 bin 645. Yalnızca 2024 yılında 20 bin 283 davaya müdahil olduk; bunlar derdest olup devam eden davalar alışılmış ki. Doğal, bakanlığımız ismine takip ettiğimiz öteki davalarımız da var. İş yükümüzün yüzde 51,26’sını bu kapsamda takip ettiğimiz davalar oluşturuyor” diye konuştu.

ÇAY İÇEREK SANIKLARI DİNLEYENLER…

Diyarbakır’da Narin Güran’ın kayıp haberi alındığı andan itibaren köyde çalışma yaptıklarını belirten Tol, şunları söyledi: “Ben 19 yıldır avukatlık yapıyorum, Narin Güran evrakı benim gördüğüm en enteresan duruşmalardan bir tanesiydi. Önemli bir seyirci vardı. Orada sanıkların samimi beyanda bulunmasını beklemediğim bir ortam vardı; yüzlerce insan ayakta, çay içerek sanıkları dinleyen. Yani ben çok şaşırdım, meslek hayatımın dönüm noktası duruşmalarından biri oldu. Orada bir vatandaş çay içiyor; lakin orada birisi ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyor, biz onu dinliyoruz. Fakat mahkemeyi de anlıyorum; bu defa gereğince kişiyi içeri almadığı vakit şeffaf olmamakla suçlanacaktı. Güç bir duruşmaydı.”

‘AİLE İŞÇİMİZİ KÖYE ALMADI’

DHA’nın haberine nazaran ‘Güran ailesi, Güran ailesi’ diye önemli bir etiketleme, olumsuz istikamette bir etiketleme olduğuna dikkat çeken Toy, şöyle devam etti: “Biz bu köyde 158 çocuk tespit ettik, Güran ailesinden 50 küsur çocuk tespit ettik. Bir kısmı için mahkemeden önlem kararları aldık. Bir yerden sonra uygulayamadık; zira aile bizim çalışanımızı köye almamaya başladı. Yani bu davaya yönelik kamuoyu takviyesiyle, kamuoyu baskısının istikrarı çok kritikti, biz onu çok kritik bir biçimde izledik. Ben duruşmada kelam alıp bilhassa izleyenlere, dışarıya bilgi verenlere, habercilere bir sağduyu davetinde bulundum; ‘Lütfen, bu ailede diğer çocuklar var ve aile bizi öteki çocuklarla görüştürmüyor, köye dahi giremedi arkadaşlarımız’ dedim.

‘AİLE VE SANIKLARDAN RİCA ETTİM’

Ben duruşma sırasında aileden ve sanıkların avukatlarından rica ettim; ‘İzin verin bu çocuklarla biz görüşelim; zira onların da toparlanmaya gereksinimi var.’ Bu evrakta tek mağdur bir yerden sonra Narin olmamaya başladı. İkinci duruşmadan sonra artık arkadaşlarımız köye gidiyorlar. Hatta ben o WhatsApp kümesinde varım, az evvel bile köyden döndüler, çocuklara yönelik önlemleri şu anda artık uygulayabiliyorlar; danışmanlık vesaire. Olağan, o uzmanlık ve mesleksel çalışma, o içerikte neler konuşuyorlar, nasıl bir çalışma yapılıyor, benim o mevzuda bilgim yok; fakat en azından artık temas edebiliyoruz, mahkeme kararlarını uygulayabiliyoruz köyde.”

‘2080’DE 5 BİREYDEN 1’İ ÇOCUK OLACAK’

Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Ayşegül Yıldırım Kara da 2023 yılı sonunda TÜİK sayılarına nazaran yaklaşık 85 milyonluk nüfusun 22 milyon 206 bin 34’ünün çocuklardan oluştuğunu belirtti. Kara, ” 2080 yılında ise her 5 şahıstan yalnızca 1’ini 18 yaş altı, yani çocuk olarak niteleyebileceğiz. Münasebetiyle geleceğimizi emanet edebileceğimiz, bu toplumun sağlıklı bir halde sürdürülmesini sağlayacak bir nüfus yapısından ve yenilenme imkanından yoksun olacağız üzere gözüküyor” dedi. (DHA)

(DEMİRÖREN HABER AJANSI)

Kaynak: Gazete Duvar