AB-Türkiye gündemi: Göç

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, dün Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir ortaya geldi. Görüşmede yüklü olarak Suriye’deki son gelişmeler, mülteciler ve ülkenin tekrar inşaası bahisleri ele alındı. Avrupa Birliği (AB) geçen hafta Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar için 1 milyar Avroluk yeni bir fon açıklamıştı.

İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas, Suriye’de denetimi ele geçiren cihatçı terör örgütü HTŞ’nin başını çektiği yeni idarenin kapsayıcı olup olmayacağı istikametindeki kuşkuların “Avrupalı güçler” tarafından Türkiye ile görüşülebileceğini kaydetti. Nas, “Türkiye’nin bu kümeler üzerindeki tesirini de dikkate alarak daha yakın bir işbirliği içinde, Suriye’nin geleceğinde daha tesirli olmaya çabalayabilirler” dedi.

AB’nin farklı olasılıkları da dikkate alacak biçimde Türkiye ile işbirliğini güçlendirmek istediğini vurgulayan Nas, Ankara-Brüksel ortasındaki mülteci uzlaşısını anımsattı. Nas, “Bildirinin sonuncu hususu, Suriye’de insani şartların düzeltilmesinde Türkiye ve AB’nin işbirliği yapmasına yönelikti lakin pek uygulanmadı. Tahminen bu tekrar canlandırılmak istenebilir. AB fonlarından finansman sağlanabilir, Almanya ile de farklı bir işbirliği mümkün” diye konuştu. Kelam konusu mutabakatın göçmen hareketliliğinin ağır olduğu şartlara nazaran yapıldığını vurgulayan Nas, “Şimdiyse hem geri dönüşler hem de yeni göçü tetikleyecek muhtemel çatışmalar olabileceği tasası ile tekrar ele alınabilir” tabirlerini kullandı.

Avrupa’ya gitmek isteyen Suriyelilerin kitlesel göçünü önlemek ve bu sığınmacıların Türkiye’de kalmalarını sağlamak ismine AB’nin mali yardımını öngören mutabakat 18 Mart 2016’da imzalanmıştı.

‘YUMUŞATMA ÇABASI’

Suriye’de yeni çatışmanların patlak vermesine karşı eforlara değinen Doç. Dr. Nas, Almanya’nın, terör örgütü YPG ilişkili “SDG’nin varlığını devam ettireceği bir tahlilin desteklenmesi konusunda ısrarcı olacağını ve Türkiye’nin tavrını yumuşatmak istediğini” söyledi. Baerbock, Ankara ziyareti öncesi YPG’ye işaret ederek “Kobani, (Ayn el Arap) Kürtlerin IŞİD’e karşı verdiği gözü pek gayretin bir sembolüdür. Daha fazla kan dökülmesi, 14 yıllık savaşın akabinde insanların yaşaması gereken son şeydir. Türkiye’nin de Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve barış umudunu müdafaa sorumluluğu vardır” açıklaması yapmıştı.

Kaynak: Cumhuriyet