Türkiye’de NEET Gençlerin Oranı OECD Doruğunda

Türkiye, ne eğitimde ne istihdamda olan (NEET) 18-24 yaş ortası gençlerin oranı ile OECD ülkeleri ortasında birinci sıraya yükseldi. Bu durum, gençlerin eğitim ve iş gücü piyasasına iştirakinde önemli bir sorun olduğunu göstermektedir. Eğitim-Bir-Sen tarafından yayımlanan “Eğitime Bakış 2024: İzleme ve Kıymetlendirme Raporu” bu mevzuda değerli tespitler sunmaktadır. Rapor, eğitim siyasetlerinin geliştirilmesi gerektiğine işaret etmekte ve bu alanda çeşitli teklifler sunmaktadır.

Eğitimdeki Sıkıntılar ve Tahlil Önerileri

• 14-17 yaş kümesinde okullaşma oranı düşük olan vilayetlerde ortaöğretime erişim artırılmalıdır. Bilhassa erkek çocukların aleyhine olan durumlar ayrıntılı bir biçimde incelenmelidir.
• 2023/24 eğitim-öğretim yılında açık öğretimdeki öğrenci sayısının azalması, açık öğretim lisesi öğrencilerinin ortaöğretim içindeki hissesinin düşmesiyle sonuçlanmıştır. Bu durumun nedenleri ayrıntılı bir formda tahlil edilmelidir.
• Özel eğitim gereksinimi olan öğrencilerin ortaöğretime erişimini artırmak için tesirli siyasetler geliştirilmelidir.
• 18-21 yaş kümesinde lise mezunu olma oranlarının düşük kalmasının nedenleri üzerine odaklanılmalı ve bu gençler için siyasetler gözden geçirilmelidir.

NEET Gençlere Yönelik Tedbirler

Türkiye’de, ne eğitimde ne istihdamda olan (NEET) gençlerin oranının yüksek olması önemli bir sorun teşkil etmektedir. OECD ülkeleri ortalaması %13,8 iken Türkiye %31,1 ile en yüksek orana sahip ülkedir. Bu nedenle Türkiye’nin, bu gençlere yönelik tesirli siyasetler geliştirip uygulamaya geçirmesi değerlidir.

Öğretmen Atamaları ve Eğitim Kalitesi

• Son yıllarda öğretmen atama sayılarının düşmesi, mevcut öğretmen ihtiyacının karşılanması açısından sorun teşkil etmektedir. Bu nedenle öğretmen atama sayılarının artırılması gerekmektedir.
• Öğretmen ve okul yöneticilerinin maaşlarının OECD ortalamalarına yaklaştırılması gereklidir.
• OECD datalarına nazaran Türkiye’de öğretmen ve sınıf başına düşen öğrenci sayıları OECD ortalamalarının üzerindedir. Bu istikrarın sağlanması için gerekli adımlar atılmalıdır.

Eğitimde Bölgesel Eşitsizlikler

Bölgesel eşitsizliklerin azaltılması için dezavantajlı bölgelere öncelik verilerek okul ve derslik imali gerçekleştirilmelidir. Türkiye’de öğrenci başına yapılan harcamalar OECD ülkeleri ortalamasına yaklaştırılmalıdır. Satın alma gücü paritesine nazaran öğrenci başına yapılan harcamanın artırılması, eğitim kalitesinin yükseltilmesi açısından ehemmiyet taşımaktadır.

Kaynak: Memurlar