Özel bireyler hem meslek öğreniyor hem üretiyor

Trabzon’da Ayakkabı Atölyesi ile Özel İhtiyaçlı Bireyler Toplumsal Hayata KatılıyorTrabzon’da Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu tarafından açılan ayakkabı atölyesinde, özel ihtiyaçlı bireyler hem unutulmaya yüz tutmuş olan ayakkabıcılık mesleğini öğreniyor hem de üreterek toplumsal hayata katılmanın memnunluğunu yaşıyor.

Özel İhtiyaçlı Bireyler İçin Eğitim ve Üretim Alanı

Kentte, Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu bünyesinde açılan ayakkabı atölyesi, özel ihtiyaçlı bireyler için hem eğitim hem de üretim alanı oluyor. Atölyede kursiyerler, el imali ayakkabı üretimini öğrenirken tıpkı vakitte toplumsal hayata daha etkin iştirak sağlıyor. Atölyede deri kesim, saya birleştirme ve montaj üzere ayakkabı üretiminin farklı basamaklarında çalışan 13 kursiyer, 4 ustanın nezaretinde mesleğin inceliklerini öğreniyor. Trabzon’un klasik el sanatlarından biri olan ayakkabıcılık mesleğini yaşatmayı amaçlayan atölye, tıpkı vakitte 14-30 yaş ortasındaki özel ihtiyaçlı kursiyerlerin mesleksel sertifika alarak ileride iş sahibi olmalarına da yardımcı oluyor. Atölye sayesinde iş hayatına kazandırılan özel bireyler, çıkar sağlayarak hem kendi ayakları üzerinde durmayı öğreniyor hem de klasik bir mesleği yaşatıyor.

‘Mesleği Öğrenmeleri Noktasında Gayret Sarf Ediyorlar’

Atölyenin tasarım öğretmeni Vural Ali Yazıcı, hem üretim hem de öğrenmenin özel ihtiyaçlı bireylere katkı sağladığını belirterek “2003 yılından itibaren halk eğitim merkezinin atölyesinde üretim çalışmalarımızı yürütüyoruz. Buraya gelen arkadaşlarımızın hepsi özel ihtiyaçlı bireyler olup, mesleği öğrenme noktasında da efor sarf etmektedirler. Eğitimlerimiz yılın 11 ayı devam etmektedir. Buradaki çalışmalarda temel emelimiz, el üretimi ayakkabı üretiminin arkadaşlarımız ile yürütebilmektir. Buraya gelen arkadaşlarımıza, meslek öğrenmenin yanında rehabilitasyon çalışmalarımız da vardır. Eğitim, öğretim ve üretim faaliyetlerini yürütmekteyiz. 4 ustamız çerçevesinde toplam 13 kursiyerimiz var. Trabzon’un yöresel el sanatı olan ayakkabı üretimi büyük ilgi görmektedir. Deri kesim süreç, saya birleştirme çalışmaları yapılıyorlar. Hem eğitim görüyor hem de meslek öğreniyorlar. İleriki ömürlerinde ailelerine muhtaçlıkları olmadan ve sertifikalarla desteklenmeleri, meslek edinmelerinde değer arz ediyor. Buradaki birçok arkadaşımızı meslek eğitim merkezlerine göndererek, ustalık ve kalfalık dokümanları almaları noktasında da dayanak sağlıyoruz. Bu durum aileleri de etkiliyor. Bu çocukların meskenden ayrılması onlara katma kıymet sağlamaktadır. Bu biçimde yetişmeleri aileleri için de önemli” sözlerini kullandı.

‘Bu Kurs Bizim Bir Parçamız’

Atölyede çalışırken kendisini daha güzel hissettiğini tabir eden Ahmet Çakır, “4 yıldır buradayım. Bir şeyleri becerebilmek, oluşturulabilmek hoş. Hoş bir aktivite yapıyoruz. Kişilik ve karakter olarak gelişim sağlıyoruz. Biz burada bir aile üzereyiz. İç içeyiz. Bu kurs bizim bir modülümüz. Çok şey yapıyorum buradayken. Eğitimin tamamlandığında ve ustalık evrakı aldığımda atölye açmayı düşünüyorum. Geliştirmek istiyorum. İşsiz olduğum için boş durmamak bana âlâ geldi. Ruhsal olarak rahat hissediyorum. Evdeyken maksadı olmayan biriydim. Burası hayatımın maksadı oldu” dedi.

‘Burada Daha Âlâ Hissediyorum’

Muhammet Eren Karaoğlu, severek ayakkabı yapmayı öğrendiğini söyleyerek, “Ustalarımdan her şeyi öğreniyorum. Atölye şefimi de çok seviyorum. Buradan mezun olana kadar bırakmak istemiyorum. Hem arkadaşlarımla vakit geçiriyor hem de işleri yapıyorum. Burada daha güzel hissediyorum. Ailem de ‘İnşallah usta olursun’ diyor” diye konuştu. Ali Aykan Şener ise “2 aya yakındır buradayım. Burada olmak uygun hissettiriyor. Ayakkabı yapıyoruz. Ben de sertifika alınca kendime ayakkabı atölyesi açmayı planlıyorum. Ayakkabıyla uğraşmak hoşuma gidiyor. Saya birleştirme etabını seviyorum” dedi.

Kaynak: Memurlar