Bakan Tunç yanıtladı: Denetimli hürlüğün kapsamı genişleyecek mi?

Tunç, CNN Türk canlı yayınında gündeme ait açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Bakan Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 22 Ocak’ta kamuoyuyla paylaşılan Yargı Islahatı Strateji Evrakı kapsamında yapılması öngörülen düzenlemeler hakkında bilgiler verdi.

Trafik güvenliğinin sağlanmasına yönelik düzenlemelerle ilgili açıklamalarda bulunan Tunç, ölümlü yahut yaralanmalı trafik kazalarına karışan ve zaruret dışında olay yerini terk eden şoförler için mevzuatta bir cezanın bulunmadığını belirtti.

Bunun müstakil bir kabahat haline getirilmesi gerektiğini söz eden Tunç, bunu yapanlara 1 yıldan 3 yıla kadar mahpus cezası verilmesi ve şoför evraklarının 2 yıl geri alınmasını önereceklerini bildirdi.

Tunç, trafikte akın maksadıyla öbür bir aracı ısrarla takip eden ve bu gayeyle araçtan inenlere idari para cezası verilmesi ve şoför dokümanlarının 1 yıl geri alınmasına dönük tekliflerinin olacağını da aktardı.

Alkollü araç kullanmanın cezasının 3 aydan 2 yıla kadar olduğunu anımsatan Tunç, caydırıcılık açısından cezanın alt sonunun 6 aya çıkartılmasının planlandığını kaydetti.

Tunç, trafikte yol kesmenin müstakil bir kabahat haline getirilmesinin değerli olduğunu vurgulayarak bunu yapanlara 1 yıldan 3 yıla kadar mahpus cezası verilmesi ve şoför dokümanının 1 yıl müddetle geri alınmasını önereceklerini söyledi.

Trafikte makas atan şoförlere verilecek idari para cezasının 9 bin 267 liradan 50 bin liraya çıkarılması ve ehliyetinin 1 yıl mühletle geri alınmasını teklif edeceklerini bildiren Tunç, “Bunlar trafik kazalarına ve ölümlere yol açan aksiyonlar. Bu hareketlerin ayrıyeten müstakil bir cürüm haline getirilmesinde de fayda var. Bunlar şimdi TBMM’de tartışılmış konular değil. Bunlar bizim yargı ıslahatı kapsamında yaptığımız toplantılarda elde ettiğimiz datalar ve taslak. Bu taslağı milletvekillerimiz kıymetlendirecek.” sözlerini kullandı.

Tunç, “araçla drift atılması, uyuşturucunun tesiri altında araç kullanma, ambulans, itfaiye yahut polis aracına yol vermeme, maddi hasarlı olaylarda kaza yerini terk etme” üzere olaylarla ilgili de düzenleme tekliflerinin olacağını da aktardı.

“Bunu bir af düzenlemesi formunda değerlendirmemek lazım”

“Kovid-19 sürecindeki kontrollü hürlük düzenlemesinin kapsamı genişleyecek mi?” sorusu üzerine Tunç, Kovid-19 devrinde açık cezaevinde bulunan mahkumların müsaadeye çıkarıldığını ve bu müsaadenin makul aralıklarla 3 yıla kadar sürdüğünü anımsattı.

Tunç, bu müddet zarfında müsaadeye gönderilenlerin okula başladıklarını, meslek edinerek işe girdiklerini söz ederek şunları kaydetti:

“Meclisimiz, bunların cezaevlerine geri dönüşünün toplumsal yarar açısından yanlışsız olmayacağını düşündü. Şartlı salıvermesine 5 yıl kalanlar bakımından ‘siz dönmeyebilirsiniz, dışarıda kontrollü özgürlük yoluyla geçirebilirsiniz’ diye bir kanun çıktı. 31 Temmuz 2023 tarihi prestijiyle cezaevinde bulunanlar bundan yararlanabildi lakin cezaevinde bulunmayan, hata tarihi bakımından daha önce kabahat işleyenler bundan yararlanamadı.

Bu mevzuda biz bir taslak hazırladık. Bu taslağı milletvekillerimize aktaracağız. Takdir, Meclisimizin. Burada eşitlik prensibi bakımından vatandaşlarımızın haklı olduğu düşünülebilir. Bu doğal ki daima bir uygulama değil. Bunu bir af düzenlemesi halinde değerlendirmemek lazım. Büsbütün oradaki hata tarihi ve cezaevinde bulunma tarihi bakımından bir eşitliği sağlama düzenlemesi olabilir.”

Kaynak: Memurlar