2025’te Akdeniz ve Ege’de Şiddetli Kuraklık Bekleniyor

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün kuraklık tahlili haritalarında, bu dört bölge için ‘şiddetli kuraklık’ uyarısı bulunuyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2025 yılı ocak ve şubat aylarına ilişkin yağış, sıcaklık ve kuraklık tahlil raporlarına nazaran yağışlarda geçen yıllara nazaran düşüş yaşanırken, sıcaklıkların artması meteorolojik kuraklık olaylarını da artırdı. TTKD bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, 2025 yılında başta Akdeniz olmak üzere, Türkiye’de dört bölge için kuraklığın çok önemli risklere neden olabileceğine dikkat çekti.

Karla Örtülü Gün Sayısı Düştü

2020 yılı öncesi 10,9 gün olan yağışlı gün sayısının sonraki yıllarda önemli düşüşle yıllık ortalama 5,9 güne kadar gerilediğini belirten Dr. Kesici, son 10 yılda evvelki yıllara nazaran azalan karla örtülü gün sayısının da 6,2 güne kadar düştüğünü açıkladı. Dr. Kesici, bu sebeplerle Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde fevkalâde yüksek hava sıcaklıklarına bağlı ilerleyen günlerde suya ulaşmakta çok önemli sıkıntılar yaşanabileceği ikazında bulundu.

Tarımsal Üretimde Kayıp Yaşanabilir

Tarımsal üretimde de beklenen çok kuraklık nedeniyle çok önemli kayıplar yaşanabileceğini belirten Dr. Erol Kesici, “Bölgede yaşanacak kuraklık nedeniyle oluşturulacak kriz usulleriyle acil tedbirler alınması gerekmektedir. Göller Yöresi’nde yer alan çok sayıda doğal tatlı su gölü, dereler, gölet ve barajlarda doluluk oranları, su düzeylerinde çok önemli azalma ve kirlilik sorunu yaşanmaktadır. Ayrıyeten bölgede denetimsiz artan sondaj kuyuları da yer altı sularının azalmasına neden olmaktadır” dedi.

Tarımsal Sulama Uyarısı

İlerleyen günlerde artan sıcaklıkla birlikte su kaynaklarındaki buharlaşmanın da çok seviyede artacağına vurgu yapan Dr. Erol Kesici, başta ziraî sulama olmak üzere su kaynaklarının kullanımında çok dikkatli olunması gerektiğini lisana getirdi. Yörede hangi yerlerin kuraklıktan nasıl ve ne oranda etkilendiği, bu alanlardaki üretim alanlarında kuraklığa bağlı eserlerin kalite ve nitelik bakımından kayıplarının belirlenmesinin kıymetli olduğunu anlatan Dr. Kesici, “Akdeniz Bölgesi’nde çok su isteyen eser deseninden vazgeçilmelidir. Antalya iklim bakımından çok verimlidir, ama burada isteyen istediği eseri yetiştirmemelidir.” Bu nedenle Akdeniz Bölgesi’nde ve ülkemizde eser deseni, sulama formülleri, kaçak kayıplar üzere bahislerde siyasi iradede kararlılık ve toplumsal dayanağın yanı sıra, finansal kaynak ve daima kontrollerin muhakkak göz arkası edilmemesi gerekmektedir.

Dört Bölgede ‘Şiddetli Kuraklık’

Diğer yandan, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün kuraklık tahlil raporlarına nazaran şubat ayında Akdeniz ve Ege bölgelerinin tamamı, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin de değerli kısmında ‘şiddetli kuraklık’ görülüyor. Marmara’da ise Tekirdağ için ‘şiddetli kuraklık’ gösterildi. 2025 şubat ayı yağışı olağanın altında, geçen yılın şubat ayının ise üzerinde gerçekleşti. Şubat ayı normali (1991-2020) 59,8 kg iken bu yıl metrekareye 40 kg ortalama yağış düştü. Yağışlarda normaline nazaran yüzde 33 azalma yaşandı.

Yağışlar Yüzde 60’ın Üzerinde Azaldı

Yağışlar Ege ve Akdeniz bölgeleri, Marmara Bölgesi ile İç Anadolu’nun batısı, Hatay, Artvin, Ardahan, Erzurum, Bingöl, Van ve Mardin etraflarında normallerine nazaran yüzde 60’tan fazla azaldı. Karadeniz Bölgesi hariç tüm bölgelerde normalleri altında yağış alırken, normaline nazaran en fazla azalma yüzde 74 ile Ege Bölgesi’nde gerçekleşti.

Burdur’da Son 65 Yılın En Düşük Yağışı

İl geneli yağışlarda en az yağış 7,5 kg ile Burdur’da, normaline nazaran en fazla azalma yüzde 86 ile yeniden Burdur’da meydana geldi. Göller Yöresi’ndeki birçok gölün bulunduğu Burdur’da son 65 yılın en düşük şubat ayı yağışı kaydedildi. Türkiye genelinde şubat ayında ortalama 9,7 gün yağış görüldü. Ege Bölgesi’nin orta ve güneyi, Tekirdağ, Kırklareli, Isparta, Burdur, Antalya, Ankara, Konya, Mersin, Kars etraflarında ise 3 güne kadar düştü.

Kaynak: Memurlar